22 Aralık 2012 Cumartesi

İÇ SESİ FARK ETMEK?


İç ses iç ses derlerdi hep.Çok anlam veremezdim iç ses denen olaya.İnsan düşüncesiyle iç sesi nasıl ayırt edebilirdi ki?Sonuçta her düşünceni dışa vurmadığında,sadece beyninden geçirdiğinde iç ses gibi bir şey olmuyor muydu? Bu yüzden hiç kelimelere dökemediğim, sadece beynimden geçirdiğim düşüncelerimi iç sesim sanmıştım.Oysa durum öyle değilmiş.Şimdilerde iç sesimi tanıyor ve ayırt edebiliyorum.Kulağa komik gelebilir ama ona sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.Çünkü bugüne kadar beni hiç yanıltmadı.Her ne kadar yakın bir zamana kadar ben iç sesimi dinlemeyi ve kullanmayı beceremesem de, bugüne kadar ki yanılgılarım benden kaynaklansa da iç sesimi fark ettiğim andan itibaren her uyarısını alabiliyor ve hep haklı çıktığını görebiliyorum.Çok değişik bir duygu.Bazen de harika. Çünkü kendini hiçbir şey için ümitlendirmiyorsun, iç sesin sana bir şekilde hissettiriyor gerçeği.Ama bazen oluyor duymak istemiyorsun iç sesini.O kadar da olmaz dediğin her şey oluyor.Çünkü iç sesin sana olur diyor ve sen ona o kadar da olmaz cevabını veriyorsun.Ama o haklı çıkıyor.Sanırım bile bile lades demenin kökeni buraya dayanıyor.Formül basit: İç sesini dinlersen hayal kırıklığı yaşamıyor, dolayısıyla sarsılmıyor ve sonuçta üzülmüyorsun.İç sesini dinlemez isen dinlememenin verdiği huzursuzlukla daha da biriken öfke ve şaşkınlık seni yıkıyor.Çünkü iç sesin sana dedi ve sen iç sesini dinlemedin.Ondan beklemezdin.Bu sefer iç sesin yanılıyor olmalıydı.Ama hayır yanılan yine sendin ve bir darbe daha aldın.Her zaman olduğu gibi...Peki iç sesi nasıl tanıyacağız???Çok klasik herkesin muhakkak yaşadığı bir örnek verelim.Örneği ister dost olarak alın,ister sevgili.Ama en sevdiğiniz en güvendiğiniz (yada öyle görmek istediğiniz dersek daha doğru olur)biri bu kişi.Hadi sevgiliden gidelim:Azımsanmayacak kadar zamandır birliktesiniz.Hep yan yanasınız.Gün geldi çattı ve bir nedenle birbirinizden uzağa düştünüz.Yine bir gün başka bir ortamdasınız ve biri size "yollarınız ayrıldıysa bir süre sonra iletişiminiz de tamamen biter" dedi.Sizse alaycı bir gülümsemeyle "yok canım.Sen tanımıyorsun bizim arkadaşlığımız kolay kolay bitmez.Çok zor zamanlarımızı birlikte atlattık.Sevgili olduk,arkadaş olduk."dediniz ve bitti!! İşte o açıklamayı yapmaya maruz kaldığınız anda eğer ki içinizde vücudunuza yayılmaya başlayan var ile yok arası bir karıncalanma var ise bilin ki çok büyük bir ihtimalle hayal kırıklığı yaşayacaksınız.Bilemiyorum ben aynen bunu hissediyorum.Hatta yine varla yok arası bir vücut sıcaklığı artışı da hissediyorum.Ve ne zaman bunu yaşasam bu herhangi bir konu olabilir hep yanılıyorum.Bu karıncalanma ve sıcaklığı herkes hissediyor mu bilemiyorum.Belki de farkındalık burada başlıyor.Ne dersiniz?

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Merhaba. Bir süredir bu konuda araştırma yapıyorum. Hala net bir bilgiye ulaşamadım. İç ses ile sezginin farkı var mı? Neye iç ses diyoruz, neye sezgi? Sizin burada iç ses dediğiniz durumu ben 'içsel duyum' olarak görüyorum. Bedensel, somut, içimizde hissettiğimiz bir şey yani. Ancak, söyleniş şekline de bakarsak iç ses sanki gerçekten bir 'ses' duyma hali olmalıymış gibi geliyor bana. Yani içimizden bir şeyin bize fısıldaması ya da daha yüksek sesle bir şeyler söyleyip, bizim onları duymamız. Emin değilim. Siz ne düşünüyorsunuz?

Template by:

Free Blog Templates