RENKLERİN PSİKOLOJİK VE FİZYOLOJİK ETKİSİ??
Herkes her rengi sevebilir ama
inanıyorum ki herkesin en çok sevdiği ve belki de farkında olmadan da olsa en
çok kullandığı bir renk elbette ki vardır. Öyleyse kişilerin günlük
yaşantılarında tercih ettikleri renkler aslında bir kişilik yansıması veya o
an ki ruh halini yansıtabilir diye bir görüş ortaya atabileceğimi düşünüyorum.
Örneğin ben her rengi çok seviyorum. Her yer en canlı renklerle rengarenk olsa
ne hoş olurdu diye de gerçek dışı isteklerim olabilir;) Ama dedik ya herkesin
bir EN sevdiği renk vardır diye; işte benim rengim de beyaz; tabi arada kahverengiden de
etkilenmiyor değilim:)
Merak ettim, okudum ve
paylaşıyorum:
Renk psikolojisinde insan
kişiliği, dört ana rengin bilinen özellikleriyle tanımlanır. Mavi, yeşil, kırmızı ve sarıdan oluşan ana renkler kişiliğin
oluşmasında ve kişilerin renk tercihlerinde çok önemlidir. İnsanların kişilik
yapısı, geçirdiği çocukluk dönemi, içinde bulunduğu toplum ve ekonomik düzey
renk tercihlerini direkt etkilemektedir.
Soğuk bir renk olan mavi, iç içe olunduğunda genişlik, rahatlık
ve huzur verir Mavi, gerçeğin hayale dönüştüğü sonsuz bir
yolun rengidir. Derin duyguları ve romantik yaşamı ifade eder. Doğru düşünme,
olumlu karar verme ve yaratıcılığın gelişmesi gibi özellikler de mavi rengin içinde bulunmaktadır. Tüm diğer renkler
birer kişilik olarak değerlendirilirse, onları derleyen toplayan, birleştiren,
bütünleştiren, dengeyi ve durumdan hoşnut olmayı sağlayan, mutluluğu ve huzuru
insanlara veren bir renktir.
Renklerden titreşimi en
kuvvetli ve en dinamik olanı kırmızıdır. Kırmızı renk aktif, girişken, önderlik ve güçlülük
özelliklerine sahiptir. Saltanatın ve iktidarın simgesi olarak kabul
edildiğinden, asillerin rengi olmuştur. Aynı zamanda sevgi ve nefret
duygularını birlikte içerir.
Güneşin parlaklığı ve simgesi
sayılan sarı renk, içinden yada arkasından ışıklandırılmış
etkisi uyandıran çok parlak bir renktir. Yüksek düzeyde açıklığı, parlaklığı,
canlılığı,olumluluğu, iyimserliği, coşkuyu ve hareketliliği içerir. Sarı renk, çok
yönlü kişiliği ile, değişik uğraşlarla, ısrarlı arayışlarla, kendini tatmin
edecek başarılara ulaşma şansına sahip kişiliği ifade etmektedir(SUN 199467).
Uzun süre seyredildiğinde, kanın damarlarda daha düzenli işlemesini sağlar,
sinir sistemini düzenler, zihni açar ve dikkati artırır.
Yeşil, sarı ile mavinin karışımıdır,ancak her iki rengin
özelliklerini çok az taşımaktadır. Bir karışım olduğu halde psikolojide temel
renklerden biri sayılmaktadır. Doğayı çağrıştıran bir renk olan yeşilin, sessiz,uyumlu,dengeleyici,
huzur verici, iyimserlik, üstünlük ve özgüven gibi temel bazı özellikleri
bulunmaktadır(BERK 199006). Yeşile uyan kişiliğin dayanıklılığı, kendini
denetlemesini, ayakta dimdik durabilmesini sağlar.
Turuncu, sarı ile kırmızının karışımından oluşan ve özelliklerini
taşıyan bir renktir. Turuncu kişilik, sıcakkanlı oluşu, girişkenliği,
uyarıcılığı, yürekliliği, iyimserliği ve coşkuyu ifade eder. Turuncu giyinen bir kişi cesur ve maceracı bir kişiliğe
sahiptir. Giysilerde turuncu rengi kullanmak, diyalog ve mizah yeteneğini
ortaya çıkarır.
Kırmızı ile mavinin karışımından oluşan mor renk, netliği ve berraklığı kaybolmuş mavi ve kırmızının özelliklerini taşır. Korku, stres, şok
gibi durumlarda tercih edilen bir renktir. İnsanların kendilerini güvende
hissetmedikleri dönemlerde bu renge gereksinim duyulabilir. Mor kişiliğe uyan
insan duyarlıdır.
İnsanların benliğinde en
olumsuz izlenimler bıraktığı düşünülen siyah renk, canlılığın ve diğer bütün renklerin reddi anlamına
gelmektedir. Karamsarlık, kötümserlik, çaresizlik siyahın en büyük özellikleridir.
Tarih boyunca matem ve yas rengi olarak kabul edilmiş ve insanların
üzüntülerini ifade etme biçimi sayılmıştır. Giysilerdeki siyah renk, sadece matem duygusunu içermemekte, aynı
zamanda ağırbaşlılığı ve resmiliği de simgelemektedir.
Beyaz saflığı, doğruluğu ve
açıklığıyla her zaman dürüstlüğün simgesi olmuş bir renktir. Tüm renklerin
destekleyicisi ve birleştiricisidir. Yaşamdaki zorlukları kolaylığa, üzüntüyü
neşeye çevirme gücünü tüm duygularıyla ortaya koymaktadır.
Beyaz ve siyahın
karışımından oluşan gri renk, beyazın saflığından
ve temizliğinden uzak olup, kirlenmiş ve lekelenmiş bir renktir. Sisli, puslu, üzüntülü,
hüzünlü, sıkıntılı duyguları ifade eder. Bu renk meraklı ve araştırıcı olmayan,
kararsız ve temkinli kişiliğe uygundur.
Kahverengi, kırmızı ve siyahın
karışımından elde edilen bir renk olup, fiziksel hastalıklardan korunmanın
ifadesidir. İnsanların rahatlık ve güven hislerinden uzak olma durumunda,
toplumsal anlayışa gerek duyduğu zamanlarda kahverengiye uyan
kişilik sergiledikleri belirtilmektedir. Psikologlara göre, kahverengi tercih eden kişilerin, duygusal tatmine, kendi
kültüründen, kendisine yakın insanların arkadaşlığına, yaşamın yıkıcı ve yorucu
etkilerinden kendilerini korumaya, dinlenmeye, rahatlamaya, yalnızlıktan ve
ayrılıklardan uzak kalmak için kendisini güven içinde hissedebileceği, bedensel
rahatlık sunan güvenli bir ortama ihtiyaçları vardır(COŞKUNER 1995: 89).